Katodik koruma, metal yapıların (boru hatları, depolama tankları, iskele ayakları vb.) korozyondan korunması için uygulanan elektro-kimyasal bir yöntemdir. Temel amaç, metal yüzeyin paslanmasını önlemek için elektrot potansiyelini belirli bir seviyede tutmaktır.

Bu koruma sistemi, iki ana yöntemle uygulanır:

• Anotlu (Galvanik) Sistem: Daha aktif bir metal anot kullanılır, korozyon anotta gerçekleşir.

• Dış Akım (ICCP) Sistemi: Harici bir güç kaynağı ile metal yüzey negatif potansiyele çekilir.
  

Neden Ölçüm Yapılır?

Katodik koruma sistemlerinin etkili çalışıp çalışmadığını anlamak için düzenli potansiyel ölçümleri yapılır. Bu ölçümler, sistemin yetersiz kaldığı noktaları tespit eder ve korozyon riskini azaltır.

Başlıca ölçüm amaçları:

• Koruma potansiyelinin standart değerlere uygunluğunu kontrol etmek

• Anotların çalışır durumda olup olmadığını görmek

• Güç kaynağı (ICCP sistemlerinde) gerilim ve akım değerlerini kontrol etmek

• Kaplama hasarlarının veya toprak altı arızalarının yerini tespit etmek
  

Ölçüm Yöntemi

1. Referans Elektrot Kullanımı: Genellikle bakır/kalker (Cu/CuSO₄) referans elektrot ile, korunacak metalin potansiyeli ölçülür.

2. Doğrudan Potansiyel Ölçümü: Metal yüzeye temas noktalarından multimetre veya özel ölçüm cihazı ile ölçüm yapılır.

3. Kaplama Hatası Tespiti: Özel test cihazlarıyla kaplama hataları ve korozyon bölgeleri belirlenir.
   

Hedef Değerler:

• Çoğu sistemde, metal yüzey potansiyelinin -850 mV (Cu/CuSO₄ referans elektrot ile) veya daha negatif olması beklenir.
  

Ölçüm Periyotları ve Raporlama

• Sabit tesislerde: Yılda en az 1 kez kapsamlı ölçüm ve raporlama

• Kritik altyapılarda (petrol/gaz boru hatları, deniz yapıları): 6 ayda bir veya proje şartnamesine göre daha sık kontrol

• Ölçüm sonuçları, tarih, konum, potansiyel değerleri, sistem durumu ve öneriler ile birlikte raporlanır.

Sonuç: Katodik koruma ölçümü, metal yapıların ömrünü uzatmak, bakım maliyetlerini azaltmak ve güvenliği sağlamak için zorunlu bir bakım işlemidir. Düzenli ve doğru yapılan ölçümler, korozyon kaynaklı hasarları büyük ölçüde önler.